Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | pour down v. | sağanak yağmur yağmak | ||
My clothes got wet because it was pouring down rain. Sağanak yağmur yağdığı için giysilerin ıslandı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | pour down v. | içki yuvarlamak | ||
Phrasals | pour down v. | içki içmek | ||
Phrasals | pour down v. | kadeh yuvarlamak | ||
Phrasals | pour down v. | akışkan bir şeyi dökmek/boşaltmak | ||
Phrasals | pour down v. | birinin veya bir şeyin üstüne indirmek (yağmur veya akışkan madde) | ||
Phrasals | pour down v. | sağanak şeklinde yağmak | ||
Phrasals | pour down v. | birinin veya bir şeyin üstüne akışkan bir maddeyi boca etmek/dökmek/yağdırmak | ||
Phrasals | pour down v. | üstüne bollukla/bereketle yağmak | ||
Phrasals | pour down v. | üstüne bollukla/bereketle yağdırmak | ||
Phrasals | pour down v. | birinin üstüne indirmek (yağmur) | ||
Phrasals | pour down v. | üstüne sağanak şeklinde yağmak (yağmur) |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | down pour n. | sağanak |
General | pour down the drain v. | çarçur etmek |
Idioms | ||
Idioms | pour down the drain v. | dibine darı ekmek |
Idioms | pour money down the drain v. | parayı heba etmek/boşa harcamak |
Idioms | pour money down the drain v. | parasını sokağa atmak |
Idioms | pour money down the drain rathole v. | parayı sokağa atmak |